İrfan BAYAR
İZMARİT-SAÇ KEPEĞİ VE ŞEHİTLER
Polis ekibi sorumluluk bölgesinde yaya devriye görevini sürdürmektedir. Tek amaçları vardır, bölge halkını terörden ve asayişi bozan eylemlerden korumaktır. Belli bir süreden beri üstlenmiş oldukları bu görev sırasında, çevre esnafı ve halkıyla da sempatik ikmale yönelik diyaloglarını da kurmuşlardır. “Halkın önce güvenini ve bu bağlamda da desteğini almadan başarıya ulaşılamayacağı” gerçeğinden hareketle, görevlerinin yanı sıra bu yöndeki sıcak temaslar da sürdürülmektedir.
Bu duygularla göreve çıkılan rutin günlerden birisi yine başlamıştır… Belli bir düzen içerisinde çevreyi kontrol görevini yerine getiren yaya devriye ekibi elemanlarının üzerine ateş açılır. Aniden açılan bu ateş karşısında ekipteki polisler gerekli önlemleri almıştır ancak, sabah işlerine giden halkın yoğunluğu nedeniyle, üzücü bir olaya sebebiyet vermemek için ateşle karşılık verememişlerdir. Ateş eden kişi ortamdaki kargaşadan ve panikten yararlanarak kaçar. Ekipte görevli Polis Memuru Aslan açılan ateş sonucu ağır bir yara almıştır. Arkadaşları tarafından hemen hastaneye kaldırılır. Polis telsizinde kan anonsları başlamıştır bile. Meslektaşları kan vermek için sıraya girmiştir. Ama tüm müdahalelere rağmen kurtarılamaz Aslan, Şehit olur. Henüz 10 aylık kızı Ceren’e doyamamıştır.
Olay yeri ekipleri, arkadaşlarının şehit olduğu yerde hemen incelemelerine başlarlar. Ateşin açıldığı yerin açısal durumu ve görgü tanıklarının ifadelerinin ortak değerlendirilmeleri sonucu, ateş eden kişinin yol kenarına park etmiş bir arabadan ateş ettiği kesinlik kazanır. Ayrıca saldırının terör içerikli bir saldırı olduğu da ortaya çıkarılır. Bu bölgede yapılan incelemede, aynı marka sigaralara ait beş adet izmarite rastlanır. Kriminal laboratuarda yapılan DNA incelemeleri sonucu, bu beş adet izmaritin aynı kişinin içtiği sigaralara ait olduğu belirlenir ve izmaritler usulüne uygun olarak muhafaza altına alınır.
BİR ŞEHİT DAHA
Polis ekipleri tüm şehirde kontrollerini sıklaştırırlar. Gece ve gündüz şok baskınlar birbirini kovalar. Motorize ve yaya ekipler, yapılan görev dağılımı bağlamında ve belirlenen güzergahlarda saat mefhumu olmaksızın kontrollerini sürdürmektedirler. Ancak terör durmamaktadır. Bir akşamüzeri, telsizden yapılan bir anons tüm ekipleri şoke eder. Yine bir yaya devriye ekibine açılan ateş sonucu bir polis memuru daha şehit olmuştur. Şehit Eşref, 3 yıllık memurdur ve yeni evlidir.
Polis Teşkilatı bir mensubunu daha şehit vermiştir. Acı gerçeğin yanında bu kanlar yerde kalmamalıdır. Eşref’in şehit edildiği yerde ve yakın çevresinde yapılan incelemeler sonucu, bir “kar maskesi” bulunur. Görgü tanıklarının ifadesine göre, ateş eden kişi, olay yerinden hızla uzaklaşırken, bu kar maskesini çıkarıp atmıştır. Yapılan incelemede, kar maskesinin iç tarafında iki adet “Saç Kepeği”nin bulunduğu gözlenir. Kar maskesi, delil torbası içerisinde Kriminal Laboratuara intikal ettirilir. Laboratuarda genetik açıdan yapılan analizlere cevap veren kepekler, biyoloji bölümündeki uzmanlar tarafından farklı bir incelemeye daha alınırlar. Sonuç, soruşturmacı ekipleri bir kez daha şoke edecektir. Polis Memuru Aslan’ın şehit edildiği yerde edilen sigara izmaritleri ile, Polis Memuru Eşref’in şehit edildiği bölgede ele geçirilen kar maskesi içerisindeki saç kepekleri aynı kişiye aittir. Artık hedef belirlenmiştir Tek hedef bu teröristi ele geçirmektir.
HALKIN DESTEĞİ
Çevre halkı da olaylardan son derece etkilenmiştir. Kısa süre içerisinde iki Polis Memurunun art arda şehit edilmeleri, duyarlı olunmaması halinde, masum halka da yönelik gerçekleştirilebilecek terör saldırıları ihtimali, bölge halkının bir yumruk olmasını sağlamıştır. Dikkatlerini çeken kişiler ve grup hareketleri bağlamında güvenlik güçleriyle kurulan köprüler ve bilgi paylaşımları sonucu, bir apartman dairesi gözlenmeye başlanır. Buraya girip, çıkan kişiler takibe alınır. Elde edilen bilgiler ve ulaşılan tüm veriler bu dairenin bir örgüt evi olduğu yönündedir. Artık şüphe götürmeyen bu durum karşısında, ilgili ekipler operasyon planlarını yapmaya başlarlar. Takibe alınan şahsın eve girmesiyle, belirlenen plan çerçevesinde operasyon başlar. Tüm uyarılara rağmen, evin içerisindeki şahıs kapıyı açmaz, üstelik “Teslim Ol” çağrısına ateşle karşılık verir. Polis son noktaya kadar ikna yollarını denese de, içerideki kişinin davranış biçimi değişmeyecektir. Artık gerekenin yapılması zamanı gelmiştir. Ekipler, evin konumuna göre geliştirdiği yöntemi uygulayarak içeriye girer ve şahsı yaralı olarak ele geçirir. Hatta bu arada şahsın elindeki bir el bombası son anda etkisiz hale getirilir.
Hastaneye kaldırılan ve daha sonra ölen şahıstan Kriminal Uzmanların inceleme isteği üzerine alınan kan örneğinin, Laboratuardaki biyologlara ulaşması müthiş bir sonucun başlangıcını oluşturacaktır. Bu kan, Polis Memurları Aslan’ı ve Eşref’i şehit eden kişiye ait kandır. Bu kan, izmaritlerin ve saç kepeklerinin sahibinin kanıdır. Bu kan, Şehit olan iki Polis Memurunun kanlarının yerde kalmadığını gösteren kandır…
BU DA FARKLI BİR SÜRPRİZ :)))
New York’un bir sokağında yasal bir hızla gitmekte olan araba sürücüsü, bir flaşın patlamasıyla hız tespit kamerasının kendisini çektiğini düşünür. Sürati yasal sınırlar içinde olduğundan denemek için tekrar aynı yerden ve daha düşük süratle geçer, flaş yine patlar. Üçüncü sefer bu kez daha düşük bir hızla geçer sonuç aynıdır, flaş yine patlar. Kısa bir süre sonra, evine yüklü bir ceza makbuzu gelir.
Makbuzda, “Tam üç kez, aynı tarihte, aynı noktada, birkaç dakika arayla Emniyet kemeri takmadığınız saptanmıştır” yazılıdır.
17.09.2019