MUASIR MEDENİYET

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün gösterdiği hedef; kesinlikle Batı’ya benzemek değildir. Hedef; Milli Kültürümüzü koruyarak, Muasır Medeniyetin üzerine çıkmaktır. 
Muasır Medeniyet; İnanarak varmak istediğimiz uygarlık seviyesidir. 
Hedef; Yeryüzünde en ileri giden, halkını mutlu ve zengin eden, sosyal, ekonomik ve bilimsel açıdan kalkınmış lider ülke olmaktır. 
Cumhuriyetimiz 94. yılını idrak etmesine rağmen, Muasır Medeniyete neden uzak kalmıştır … 
Yavuz Sultan Selim bir gün pazarda gezerken keklik satılan bir tezgah görür ve keklik satılan tezgaha yönelir. Bütün keklikler bir altındır fakat bir tanesi ayrı bir kafes içinde ve yüz altındır.
Yavuz Sultan Selim sorar: Bunlar bir altın da, bu neden yüz altın ?
Satıcı: Hünkarım yüz altınlık olan ötüşüyle diğer keklikleri kandırır, kendine çeker ve yakalanmalarını sağlar. Biz de hepsini avlarız
Yavuz Sultan Selim yüz altını çıkarıp adama verir ve ver o kekliği bana der.
Herkes şaşkınlık içinde ne yapacak acaba koca Padişah bir kekliği diye düşünürken Yavuz Sultan Selim kekliğin kafasını tuttuğu gibi gövdesinden ayırır ve der ki: İhanet Edenin Sonu Budur
Anlamlı başka bir örnek ise ABD’den; Bugün 94 yaşında olan Yahudi kökenli siyaset bilimci diplomat Henry Kissenger. Amerika’nın efsanevi dışişleri bakanlarındandır. .
Dünya barışı için yaptığı çalışmalar nedeniyle 1973 Nobel Barış Ödülünü almıştır
Gerçekte barıştan çok Amerika’nın çıkarlarını düşünen ve tüm çabalarını bu yolda harcayan Kissinger yarım yüzyılı aşkın bir zamandır emperyalizmin fikir babalığını yapmaktadır. 
Kissinger “Biz Amerika olarak neden çok güçlüyüz, biliyor musunuz?” diye soruyor ve cevaplıyor: “Bizler, Amerika olarak, aramızdaki, vatan hainlerini hemen yok ederiz. Dünyanın diğer birçok Ülkesindeki vatan hainlerine ise yardım ederiz..”
Kissinger in itiraf niteliğindeki sözleri, dost-düşman tüm insanların kulağına küpe
olmalı, aklı olan herkes bu sözlerden mutlaka ders çıkartmalıdır.
Buradan anlayacağımız üzere; Muasır medeniyete giden yolun birinci şartı, bedeli Şehit Kanlarıyla ödenmiş bu kutsal Vatandan, öncelikle hainleri tamamen yok etmektir.  
İkinci şartı ise; Nitelikli İnsan yetiştirmektir. Geleceğimizi güvenli ellere emanet edebilecek, eğitim kalitesi dünya standartlarının üstünde Milli Ruh sahibi, vatanperver ve nitelikli insan yetiştirmektir..
Atatürk; Geleceğin savaşı beyin savaşı olacaktır. Bu savaşın zaferi, eğitim yoluyla kazanılacaktır diyor.
Dönemin Başbakanı Sayın Turgut Özal zamanında gerçekleşmiş bir hatırada ise;
Japon eğitim uzmanları gelmiş ve ülkemizin eğitim sistemini incelemiş, Sayın Özal’ın bürokratlarının da hazır bulunduğu bir ortamda raporlarını sunmuş ve sonuç olarak şunu söylemişlerdi:
Sizin eğitim sisteminizde milli ruh yok Turgut Özal’ın Nasıl, sorusu üzerine ise; Biz Japonya’da okula başlayacak çocuklarımıza Milli Ruh Şoklaması yaparız. Onları önce toplu halde gerçek hızlı trenlere bindirir, mükemmel dev fabrikalarımızı, teknoloji merkezlerimizi gezdirir ülkemizin gücünü gösteririz.
Sonra da bu yavrularımızı alır Hiroşima ve Nagazagi’ye götürür, orada atom bombası atılan ve yıllardır ot dahi bitmeyen alanları gösterir ve deriz ki:
Eğer siz çalışmaz, ülkenizi sevmez, bilinçlenmez ve az önce gördüğünüz teknolojiye sahip olmak için çalışmazsanız sonunuz böyle olur.
Bürokratlardan biri atılır: Ama bizim Hiroşima’mız yok ki.
Japon uzmanın cevabı tokat gibidir: SİZİN ÇANAKKALE’NİZ ON HİROŞİMA EDER
Üçüncü şart ise; Bilim ve Teknikte öne geçmek ve dünyayı ayağa kaldıracak yenilikler üretmektir. Asırlarca türlü oyunlarla engellenen sanayileşme ve teknoloji hamlemiz, çağlar üstü sıçrayışla dünyanın önüne geçmeli ve yüksek katma değerli ürünleri dünyaya sunabilmeliyiz. 
M. Kemal Atatürk: “Savaş meydanlarında kazanılan zaferler, Ekonomik zaferlerle taçlanmadıkça, bağımsızlığımız tehlikededir. Dünya’da her milletin varlığı, değeri, özgürlük ve bağımsızlık hakkı, ancak gösterdiği ve göstereceği uygar eserlerle orantılıdır. Uygar eser meydana getirmek yeteneğinden mahrum milletler, özgürlük ve bağımsızlıklarından uzaklaşmaya mahkûmdur.” O halde “Medeniyet yolunda ilerlemek ve başarı kazanmak, Hayatımızın Şartıdır” diyor. 
Muasır Medeniyet, bir milletin devlet yaşamında, fikir yaşamında ve ekonomik yaşamda gösterdiği ilerlemelerin bileşkesidir. 
Ancak; milli hedeflerimizin gerçekleşmesinde; istikrar ve siyaset üstü beraberliğin gerek şart olduğu katiyen unutulmamalıdır.
Kenetlenmek ve Lider Ülke olmak; Öncelikli Milli Ülkü’müz ve Mecburiyetimizdir.
Kurtuluş mücadelemizde; Birlik ve beraberlik ruhuyla, ölüm dışında her şeyi yendiğimize göre…
Gelecek sayıda buluşuncaya kadar, esenlikler diliyorum.

17.09.2019

• 
• 
•