Şöyle bir düşünelim... Geçmişte pek çok "yönetim"ler gördük ve yaşadık. Bugün de yaşıyoruz ve gelecekte de yaşayacağız. Acaba hepsi ideal yönetimler miydi? Halkı refaha kavuşturdular mı? Gerçek mutluluğun yolunu açabildiler mi? Bakınız 940 yıl önce bu konuda siyaset ve yönetime talip olanlara ne öğütler verilmiş. 1067 yılında yanan ve günümüzü aydınlatan dizelerde hangi şifreler var. Sizin için beyitlerin ilgili kısımlarını okuyup yorumlamaya çalıştık. İşte; Yusuf Has Hacip tarafından yazılan ve 6.500 beyitten oluşan Kutadgu Bilig adlı eserde konuyla ilgili neler ifade edilmek isteniyor...

BİLGİYE VE BİLENE ÖNEM VERMEK

İyi bir yönetici olabilmenin ilk unsuru "bilgi"ye önem vermektir. Sürekli gelişime ve değişime katkıda bulunmak ise bilgiye ulaşmanın yoludur. Yönetici bunlara değer verir ve bilgilileri yanı başında tutar. İyi yönetici dürüst, erdemli ve akılcıdır. Yardımı sever ve insancıldır. Kendisine ve mahiyetindekilere sürekli sevgi aşılar. Ancak sözleri yeri geldiğinde bir kılıç gibi keskindir. Kötülüğe prim tanımaz. Sistemin daha ileriye gitmesi için yararlı olabilecek tüm fikir ve projelerin destekçisidir. Değil bir gün, bir an bile kişisel çıkarlarını ön plana koymaz. Nitekim her şey dürüst kalabilmek adınadır. İşlerinde titiz yaşamında sadedir. Çevresinde meydana gelen gelişmeleri ve kişileri tahlil etmede ustadır. Adil ve eşitlikçidir. Aynı şartta bulunanlara farklı muamele yapmaz. İyiyi kötüden ayırması insanlar arası ilişkilerinde büyük rol oynar. Kendisi ise asla oyun oynamaz. Kötüleri çevresinden uzak tutar. Nefsini kontrol etmek onun için vazgeçilmezdir. Yönetiminde saygı ve sevgi yayıldıkça kendisi yücelir. İşlerinde titiz yaşamında sadedir.

Ne kadar bilirse bilsin her zaman kendisini bir hiç olarak atfeder. Ne mümkündür "bilgi"yi bulmak. Bugüne kadar göreniniz oldu mu ki?

ADALET VE GÖNÜL ÇİZGİSİ

Yönetici adaletli ve merhametlidir. Kötü alışkanlıklardan sakınır. Herkesin kaçmasını diler. Yönetimde herhangi bir sorunla karşılaşırsa bunu akıl ve bilgisi ile çözer. Tabuları ve saplantıları yoktur. Çalıştırdıklarını takip eder ve sıkıntılarını çözmelerine yardımcı olur. Güzel ve yumuşak sözleri ile gönüllerinde gezinir. İyiliği arar ve bulur. İhtiyacı olanlara gönüllerini kırmadan yardımcı olur. Sabırlı ve temkinlidir. Çabuk kararlar verdiğini sandığınız anlarda bile uzun süreli bir beyin fırtınasını mutlaka gerçekleştirmiştir. Ama yönetilenler bunu fark etmezler. İcraat ve sonuçsal yaklaşım çalışma şeklidir.

İSTİŞARE VE VEFALI OLMAK

Doğru yönetim gevezeliği kaldırmaz.. Net ve olgun ifadelerle karşısındakinde güven uyandırır. Saklı ve gizli işleri de sevmez. Gizlilik ancak yüksek idealleri için gereklidir. Ona göre, bir şeyi söylemek vazife yapıyor olmak değildir. "Bugünün işini yarına bırakma" sözü tam olarak ideal yönetici için söylenmiştir. Tatlı dile kanmaz. Fakat; barut gibi parlamaz. Bilinçli şekilde yapılan ihmalleri affedemez. Önce uyarır sonra cezalandırır. Dakiklik denilen şey onun kod adıdır. Sözlerini bu çerçevede şekillendirir. Düzen bozucu ve sorumsuz davranışları anında keser. Mahiyetindekilere karşı vefalıdır. Cesur ve girişimcidir. Anlayışı düzgün olana el verir, yürek verir. Kol-kanat gerer. İstişare ve danışmak rutin yaşam biçimidir. Dinlemekten sıkılmaz. Doğru olanları hemen uygulamaya koyar. Bu onu küçültmez. Aksine başarısını perçinler. Olmayacak işlerin peşinden gitmez. İnatçılığı reddeder. Yanlışlıkların düzeltilmesi için ilk adımı kendisi atar. Değilse nefsi onu zulme sevk eder. İşlerini yavaşlatır. Gidişatı rayından çıkartır.

Adil ve tutarlı bir ücret sistemi kurar. Çalışanı açken kendisi tok yaşayamaz. Tersi dünyanın düzenine aykırıdır. İnsanları birbirine düşürmez. Başarıyı ve güzel davranışları ödüllendirir. Cezalandırmasını da bilir. Fakat şiddet kullanmaz. Çünkü cezalar da sistem ve insanlar içindir. Yok olması için değil...