AYDIN MENDERES  (Anısına)AYDIN MENDERES (Anısına)


NELER OLUYOR

 

Son yazımda belge konusuyla ilgili düşüncelerimi ifade etmiştim. Bu belge ilgili uzun sürmesi muhtemel bir süreç başlamıştır. Çeşitli aşamalardan geçecektir. Ortaya çıkacak yeni durumlar oldukça bizde bu konuya tekrar temas edeceğiz. Son bir haftalık gelişmelerle ilgili herhangi bir şey söylemeyi gerekli görmüyorum.

İRAN

İran’da Cumhurbaşkanlığı seçimleri 12 Haziran 2009’da yapıldı. Seçimlere 2-3 gün kala Musavi’nin ilk turda ve rahat bir farkla seçimleri kazanacağı havası pompalanmıştı. Sonuç bunun tam tersi oldu. Mevcut cumhurbaşkanı Ahmedinecad tekrar %61 oy alarak cumhurbaşkanı seçildi.

Seçimlerden sonra ortaya çıkan olaylar seçim sonuçlarının önemini gölgede bıraktı. İran’daki son seçimleri tahlil etmenin bir faydası ortada gözükmüyor. Buna mukabil seçim sonuçlarına karşı gösterilen ve bir haftadır devam eden tepkiler gayet dikkat çekicidir.

Öyle anlaşılıyor ki İran’daki Musavi taraftarları da son günlerde pompalanan havaya kendileri de inanmışlar ve en azından Musavi için büyük bir oy bekler hale gelmişler. Seçim sonuçlarının onları hayal kırıklığına uğrattığı gözüküyor. Ortaya çıkan yoğun ve yaygın protestolar hatta toplumsal olaylar bunu kanıtlıyor.

Seçim sonrası ortaya çıkan bu yaygın protestoları ilginç kılan husus şudur: Seçilen adayın %61 oy aldığı bir ülkede muhalefet kendisini yalnız, güçsüz ve moralsiz hisseder. Kolaylıkla sokaklara dökülmez. Buna mecali olmaz. Acaba İranlıların seçimlere kadar yaşadığı süreç gerçekten Ahmedinecad’ın aldığı oyları inandırıcı kılmayacak kadar Musavi’nin lehine miydi? Bunu bilmiyoruz. Ancak şu ana kadar ortaya çıkan tepkiler ve yapılan gösteriler ciddi boyutlardadır. İran toplumu köklü bir bölünmüşlük sergiliyor. Ancak asıl önemli olan bu tepkilerin bundan sonra nasıl bir gelişme izleyeceğidir.

BUNDAN SONRASI

İran’da seçim sonuçlarına itirazı dile getiren yaygın tepki ve gösterilerin geleceği ile ilgili üç ihtimal vardır. Birincisi bunlar bir süre daha devam edecek ama giderek azalıp, sönümlenecektir. Böylece mevcut düzen duruma hakim olacak daha önemli bir zaman dilimi için kendini güvenceye alacaktır.

İkinci ihtimal ise bu olayların giderek yaygınlaşması, yoğunlaşması ve tırmanmasıdır. Ve sonunda 1979 İslam devriminde olduğu gibi İran’ı köklü ve önceden kestirilemeyecek gelişmelerle karşı karşıya bırakmasıdır veya en azından reformcularla muhafazakarlar arasında birinciler lehine önemli ve kalıcı somut kazanımlara yol açacak bir sürecin başlamasıdır. Ve yeni bir mutabakatla sonuçlanmasıdır. Devam eden bu olayların 1979’da olduğu gibi yeni bir devrime yol açma ihtimali hiç yoktur. Tarafları köklü bir değişim için yeni bir mutabakata razı edecek şekilde -en azından kısa vadede- bir gelişme de pek fazla mümkün gözükmemektedir.

Üçüncü ihtimal ise olaylar giderek yatışsa bile taraflar arasındaki bölünmüşlük ve gerilimin giderek kökleşmesi ve zaman zaman yeni olaylara ve çatışmalara sebep olmasıdır. Benim tahminim birinci ihtimalin gerçekleşeceği yolundadır. Bir süre sonra olaylar yatışacak ve her şey eskiye dönecektir.

KISA KISA

Geçtiğimiz günlerde BRIC olarak adlandırılan ülkeler bir araya geldiler. Bunlar Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin’dir. Bir 40-50 yıl sonra dünyanın en büyük güçleri olacaklarına dair yaygın tahminler vardır. Gerçekleştirdikleri toplantının gündeminde dolardan nasıl kurtuluruz sorusu vardı. Doların yerine yeni bir para birimi hususunda görüştüler. Bir mutabakat ortaya çıkmadı. Yeni bir uluslararası ortak para arayışları bir temenni olarak kaldı.

UNOMIG sona erdi. Haberin kaynağı dünyadaki gelişmelerle ilgilenen herkese okumalarını hararetle tavsiye ettiğim Fikret Ertan’ın 18.06.2009’da Zaman gazetesinde yayınlanan köşe yazısıdır. Görevi sona eren topluluk Gürcistan’da BM adına bulunan çeşitli ülkelere mensup askeri gözlemcilerdi. Sürelerinin uzatılmasını Rusya veto edince görev süresi sona ermiş oldu. Muhtelif vesilelerle yazmıştık. Putin 1989’da dağılan Sovyetler Birliği ile birlikte Rusya’nın kendi kaderine bıraktığı ülkeleri yeniden bir bir ele geçiriyor. ABD ise buna karşı hiçbir direnç göstermiyor. Bu konuyu ayrı bir yazıda ele alacağım.



20.06.2009

Parlametre
Serbest Kürsü

Anket

Türkiye'nin Dış Politikasını Olumlu Seyirde Güçlendirecek Ana Unsur Nedir ?
Yankı Dostluk Platformu
  • Facebook'ta Yankı Dergisi
  • Twitter'da Yankı Dergisi
  • Youtube'ta Yankı Dergisi