Haberler > GÜNCEL >KALICI İSTİKRAR İÇİN "EVET"


Referanduma sayılı günler kala Ak Parti, seçim çalışmalarını tüm hızıyla sürdürüyor. Bu kapsamda yaptıkları çalışmaları ve Cumhurbaşkanlığı Sistemini Yankı Dergisi’ne değerlendiren TBMM İdare Amiri AK Parti Hatay Milletvekili Orhan Karasayar, “Türkiye’de kalıcı bir istikrara ihtiyaç var. Bunun için adım adım ilerliyoruz. 16 Nisan’da Türkiye’ye kalıcı bir istikrar gelecektir” dedi. 

ÜLKENİN GELECEĞİ İÇİN ÖNLEMLER ALDIK
AK Parti Milletvekili Karasayar Cumhurbaşkanlığı Sistemini değerlendirdi. Karasayar, bu sistem tartışmalarının Türkiye gündemine yeni girmediğini, 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'dan beri tartışılan ve Türkiye'nin siyasal sistem sorunu olarak durduğunu söyledi. Türkiye’de anayasaların darbe anayasaları olduğu için her zaman vesayetçi anayasalar olduğunu ifade eden Karasayar, “Anayasaların belkemiğini, omurgasını oluşturan siyasal sistemin ne olacağı tartışması, Türkiye'de hep varola gelmiştir. Artık buna bir son verilecektir. Cumhurbaşkanlığı sistemi daha önce Başkanlık sistemi olarak konuşuluyordu. Böyle yola çıkılmıştı. Her ülkenin kendine göre bir kültürü ve tarihi var. Ülke insanların geçmişten günümüze kadar yaşamış olduğu koşullar var. Ülke  yönetilirken geçmişte yaşanılan sıkıntılar var. Bunların tamamı göz önünde bulundurularak MHP ile beraber oturduk bir analiz yaptık.  Geçmişte yaşanılan sorunların sıkıntıların bir daha tekrarlanmaması  ve  ülkemizin,  daha güçlü yerlere gelmesi için önümüzdeki engellerin tamamı masaya yatırıldı. Ülkenin geleceği için bir takım önlemler alınması gerekiyordu. Bizde bunun için uğraş verdik. Bizim hedefimiz Türkiye’nin  dünyanın en güçlü ülkelerinden biri olmasıdır” dedi.
 
AK PARTİ TÜRKİYE’YE 14 YILLIK ALTIN  DÖNEM YAŞATTI
2023 hedefleri olduğuna değinen Karasayar şöyle devam etti:  “2023 hedefimiz var. 2071 hedeflerimiz var. Yani zaten 2002’de biz iktidara geldiğimizde ülkenin içinde  bulunduğu şartlar belliydi. 2002 öncesi, ABD’nin 250 yıllık başkanlık sisteminde 45 başkan değişti. Biz ise 90 yılda 65 hükümet değiştirmişiz. Yani halkın oyları ve destekleriyle göreve,   hükümetler başkanlar gelmiş ama bu işi bir veya  1,5 yıl götürmüşler ortalama. Baktığınızda Türkiye’nin mesafe aldığı,  yatırımların yapıldığı,  güçlü olduğu dönemler yine tek partinin iktidar da olduğu dönemler. Yani siz 1,5 yıllık hükümet döneminde zaten, seçime gidiyorsunuz, seçimden sonra hükümeti kurayım güven oyu alayım derken 6 ay geçiyor. Seçim konuşmaları başlayınca hükümet başarısızlıkları söylemleri çıkınca 6 ayda bu söylentileri düzeltmek çabasıyla geçiyor. Böylece zaten 12 ay geçmiş oluyor. Geriye 5-6 ay kalıyor.  Bu kısa zaman da hükümetler ne yapabilir, hangi projelerini tamamlayabilirler ki.  Yani ülke sürekli bir olumsuzluklar içinde. Dünyanın en önemli coğrafyası içerisinde olan Türkiye’mizin enerjisi bu tür verimsizliklerle tüketilmiştir. Ülkenin geleceği adına istenilen olumlu potansiyele ülke kavuşamamıştır.  AK Parti bundan 16 yıl önce Türk siyasî hayatına dahil oldu. Kurulduktan 14 ay sonra iktidara gelen AK Parti, yaklaşık 14 yıllık iktidarı döneminde Türkiye'ye başarılarla dolu bir 'Altın Dönem' yaşattı sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte.”
 
15 TEMMUZ’U HALKIN DESTEĞİ İLE ATLATTIK
AK Parti’nin, Türkiye'nin en başarılı partisi olduğunu belirten Karasayar, “AK Parti'nin parlak siyasî başarısının sırrı, sadece geniş halk kitlelerinin gönlünü kazanmayı bilmesi değildir. Seçmenle kurduğu sevgi bağının arkasında, halkın beklentilerine uygun şekilde gerçekleştirdiği reform mahiyetindeki icraatının ve bunun neticesinde meydana gelen değişimin rolü vardır. Bunlar yapılırken de kolay yapılmadı. Cumhurbaşkanımızın Başbakan olduğu sürede Cumhurbaşkanı olarak Necdet Sezer vardı; onla alakalı çok ciddi sıkıntılar vardı. Belli bir noktaya gelinmiş ancak istediğiniz kişilerle çalışamıyorsunuz ekibinizi kuramıyorsunuz. Önünüzde sürekli engeller var. Daha sonra Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanı olmasıyla bu sorunlar aşıldı. Bu uyum neticesinde biz birçok darbe planını atlattık,  ekonomik krizleri atlattık, terör ile güçlü bir şekilde mücadele ettik. Düşünün bu uyum olmasaydı Türkiye sürekli koalisyonlarla boğuşacak,  ülkenin ihtiyacı olan dev projeleri, yasaları, kanunları çıkarma şansımız olmayacaktı. Tüm bu zorluklara rağmen darbeleri atlattık, partimiz kapatılmaya çalışıldı. Birde 15 Temmuz’da FETÖ teröristlerin dünya tarihinde görülmemiş alçakça darbe kalkışmasının halkın desteği ile başarılı bir şekilde üstesinden geldik. Halkın,  cumhurbaşkanına,  başbakanına,  iktidar partisine olan güveni ile bütün bunları bertaraf ettik. Artık Türkiye güçlü bir ülke haline geldi. Kişi başına düşen milli gelirimiz 2800-3000 dolardan 12 bin dolara çıktık. Bugün Türkiye’de dünyanın enleri  denilecek ve bu kategori de  ilk üçlere girecek projeler hayat geçirildi. Bizim tek hedefimiz Türkiye’nin dünyanın en ilk üç ülkesi arasına girmesidir. Biz bu hızla gidersek bu zaten olacaktır. Ama bugün bürokrasi ile uğraşıp ne bilim yasal düzenlemeler yaparken, bunların engellenmeye çalışılması, mecliste bazı kararlar alınırken hiç beklemediğiniz yada ülkemizin tamamen hayrına menfaatine olan düzenlemeler de ister istemez,  en gel olunmasa da olumsuzlukların yaşanması, bunlar hoş şeyler değil.   Bunları da aşmamız lazım. Yani artık kısacası bizim,   daha hızlı projeler üretip daha hızlı kararlar almamız lazım. Bekleyecek zamanımız yok” şeklinde konuştu.

KARARI AZİZ MİLLETİMİZ VERECEK
Çift başlıklı sistemin ülkeyi zor duruma soktuğunu söyleyen Karasayar şöyle konuştu: “Ülkemizin yıllarca çift başlılıktan neler çektiğini herkes biliyor. Yargıda, askeriye de, hükümette farklı kararlar alınmasında yaşanılan sıkıntıları herkes biliyor. Biz madem cumhuriyetiz, cumhuriyet nedir halkın kendi kendisini yönetmesidir. Bizim aziz milletimiz bugüne kadar verdiği kararlarda gerek yerelde gerek genel de en doğrusunu verdi. Çünkü 80 milyon insanımız vatanı,  bayrağı, ülkesi,  çocukların geleceği için  rast gele seçim yapmıyor, rast gele oy kullanmıyor. Vatandaş sandığa her gittiğinde bu değerlerini göz önünde bulundurarak oylarını kullanıyor. Bundan sonraki süreçte de aziz milletimiz kendini yönetecek cumhurbaşkanını kendisi seçsin. Araya vekilini koymasın.  Tabi ki bunu seçerken de cumhurbaşkanlığı için aday olacak kişilerin ortaya koyduğu projeler, planlar, sistemler  iyi anlaşılmalıdır. Vatandaş ona göre  kararını verecek.  Vatandaş kendini yöneteni seçerken ona yetki de verecek, diyecek ki, ‘sen ben seçtim.  Sistemini kur, ekibini kur. Tüm yetki sende.’ “

10.04.2017

Yorumlar

Bu Habere Ait Yorum Bulunmamaktadır.
İsminiz
E-Mail
Cevabınız


Parlametre
Serbest Kürsü

Anket

Türkiye'nin Dış Politikasını Olumlu Seyirde Güçlendirecek Ana Unsur Nedir ?
Yankı Dostluk Platformu
  • Facebook'ta Yankı Dergisi
  • Twitter'da Yankı Dergisi
  • Youtube'ta Yankı Dergisi