Haberler > GÜNCEL >YARGITAY BAŞKANI: KÖKLÜ REFORMLARA İHTİYAÇ VAR

Yargıtay Başkanı Ali Alkan, "Hukuk fakültelerinin saygın konumlarının korunabilmesi için öğrenci alımından yeni hukuk fakültesi açmaya, öğretim üyesi kadrolarının yeterli nitelik ve niceliğe ulaştırılmasından eğitim öğretim imkan ve metotlarına kadar ciddi bir planlama ve özene ihtiyaç olduğu görülmektedir" dedi. 

Alkan, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından Serik ilçesine bağlı Belek beldesindeki bir otelde düzenlenen Etkin ve Verimli Yargı için Yargı Mensuplarının Eğitimi Sempozyumu'nda yaptığı konuşmada, Anayasa'nın ikinci maddesinde Türkiye Cumhuriyeti'nin bir hukuk devleti olduğunun belirtildiğini söyledi. 

Hukuk devletinin, her eylemi ve işlemi hukuka uygunluk içerisinde kalan, insan hak ve özgürlüklerini koruyup güçlendiren, kendini, tüm organlarını Anayasa ve hukukun evrensel kuralları ile bağlı sayıp denetime açık olan devlet olduğunu anlatan Alkan, "Hukuk devletinin en önemli özelliği adil yargılanma hakkını güvence altına alması ve bunu sağlayacak düzenlemelere yer vermesidir. Bu hakkın hayata geçirilerek korunması, geliştirilip güçlendirilmesi için iyi yetişmiş, bilgili, sorumluluk bilincine sahip, bağımsız ve tarafsız hukukçulara ihtiyaç vardır" diye konuştu. 

Türkiye'de hukuk eğitimi ve öğretiminin yıllardır tartışıldığını dile getiren Alkan, uluslararası standartlar dikkate alındığında eğitimin yetersiz olduğunun, köklü reformlara ihtiyaç duyulduğunun her platformda belirtildiğini anlattı. 

Hukuk eğitimini, hukuk fakültelerinde verilen temel eğitim, meslek öncesi ve meslek içi eğitimleri olmak üzere üç ana başlık altında toplayan Alkan, "Birbirini takip eden ve tamamlayan bu üç aşama da meslekte iyi hukukçuların yetişmesi için gereklidir ve birinin olmaması halinde hukuk eğitimi eksik kalır" ifadesini kullandı. 

Türkiye'deki hukuk eğitiminin kalitesinin yargı sistemini doğrudan etkilediğine işaret eden Alkan, hukuk eğitiminin en temel amacının hukukçuyu hukukun üstünlüğü inancıyla yetiştirmek, onu hukukun üstün ve evrensel değerleriyle tanıştırmak olması gerektiğini vurguladı. Modern, uygulamalı eğitim ve öğretim metotlarının uygulanmasında geç kalınmasının nitelikli ve çağı okuyan hukukçu yetiştirmeye engel olacağına dikkati çeken Alkan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Hukuk eğitiminin ilk adımı olan üniversite eğitimi, sonraki bilgi ve tecrübelerin üzerine bina edileceği bir temel olması açısından çok önemlidir. Hukuk fakültesindeki lisans eğitimini tamamlamış bir hukukçunun hukukun diliyle, tarihiyle, temel kavramlarıyla, usulü ve esasıyla bağı kurulmuş, mantık ve muhakemesi gelişmiş olmalıdır. Hukuk fakültelerinin saygın konumlarının korunabilmesi için öğrenci alımından yeni hukuk fakültesi açmaya, öğretim üyesi kadrolarının yeterli nitelik ve niceliğe ulaştırılmasından eğitim öğretim imkan ve metotlarına kadar ciddi bir planlama ve özene ihtiyaç olduğu görülmektedir."

Meslek öncesi eğitimin hakim ve savcıların eğitilmesi için son derece önemli olduğunu dile getiren Alkan, fakülte eğitimi sırasında kazanılan teorik bilginin uygulamalı derslerle pekiştirilmesi gerektiğini kaydetti. Yargı etiği üzerinde de durulması, toplum nezdinde büyük bir teveccühe sahip hakim ve savcılık mesleğinin nasıl temsil edilmesi gerektiğinin öğretilmesi gerektiğine işaret eden Alkan, hakim ve savcıların hızla gelişen dünyayı takip edebilmeleri ve kendilerinden beklenen hizmeti verebilmeleri için meslek içi eğitime önem verilmesi gerektiğini bildirdi. 

Hukukçunun adalet dağıtmak gibi kutsal ve ağır bir yükü omuzlarında ve vicdanlarında hissetmesi gerektiğini vurgulayan Alkan, "Yeterli ve iyi eğitim görmüş, yasaları ve hukuku iyi bilen, sağlıklı yorum yapan ve isabetli sonuca ulaşan hukukçuların yargıda görev almalarıyla adalete güven daha da artacaktır" dedi. 

Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu Başkan Vekili Ahmet Hamsici de insanı yetiştirmede en önemli hususun eğitime yapılan yatırım olduğunu söyledi. 

Türkiye'de hukuk alanında daha kaliteli yargı sistemine ulaşmak için önemli reformlar yapıldığını dile getiren Hamsici, hukukçuların da bu reformlara uyum sağlaması gerektiğini kaydetti. Hukukçuların mesleki alanda kendilerini geliştirmeleri konusunda önemli çalışmalar yaptıklarını anlatan Hamsici, faaliyetlerine uluslararası programları da dahil ettiklerine dikkati çekti. 

Avrupa Konseyi İnsan Hakları ve Hukukun Üstünlüğü Genel Müdürü Philippe Boillat da yargı sistemlerinin kaliteli ve eğitimli olması gerektiğini söyledi. İnsan haklarının etkin bir şekilde uygulanabilmesi için sadece Avrupa Birliği İnsan Hakları Kriterlerini bilmenin yeterli olmayacağını, somut olarak bunların uygulanabilmesi gerektiğini anlatan Boillat, bu durumun hakim, savcı, avukatlar kadar emniyet mensupları için de geçerli olduğunu savundu.

Türkiye'de son yıllarda çok önemli iyileştirmeler yapıldığına değinen Boillat, yargı eğitiminin genişletilmesiyle ilgili reformlar yapıldığını, hala bazı uygulamalarda sıkıntılar yaşandığını ancak bunların da aşılacağını kaydetti. 

Boillat, Türkiye'nin tüm kaynaklarının hakim ve savcılara daha iyi eğitim vermeye açık olduğunu belirtti. 

Açılış konuşmalarının ardından katılımcılar, otelin bahçesinde adaletin simgesi olan terazi şekline girerek hatıra fotoğrafı çektirdi.

Türkiye ve farklı ülkelerden yargı kurulu üyeleri, Avrupa Birliği ve Avrupa Konseyinden uzmanlar ve hakim ve savcıların katıldığı sempozyum, 25 Ekim'e kadar yapılacak oturumlarla sürecek.



23.10.2013

Yorumlar

Bu Habere Ait Yorum Bulunmamaktadır.
İsminiz
E-Mail
Cevabınız


Parlametre
Serbest Kürsü

Anket

Türkiye'nin Dış Politikasını Olumlu Seyirde Güçlendirecek Ana Unsur Nedir ?
Yankı Dostluk Platformu
  • Facebook'ta Yankı Dergisi
  • Twitter'da Yankı Dergisi
  • Youtube'ta Yankı Dergisi