Prof. Dr. ABİDİN KUMBASAR      akumbasar@hotmail.comProf. Dr. ABİDİN KUMBASAR akumbasar@hotmail.com


SOSYALİZMİN GELECEĞİ

Başkalarının acı çekmesi sizi de üzüyorsa, ayırdında olmasanız da sosyalistsiniz. Duygusal düzeyde sosyalizmi böyle tanımlayabiliriz. Bilimsel sosyalizmse, kimsenin acı çekmemesi için gereken toplumsal ve ekonomik yöntemleri araştıran, geliştiren ve gerekli uygulamaları öneren sosyal bilim dalıdır.

Çağımızın hızlı iletişim ortamında hemen herkes, bütün dünyadaki hattâ evrendeki olayları anında öğrenmektedir. Yetersizlik, bireylerin yaşadıkları çağa ve topluma karşı olan sorumluluklarını algılama düzeylerindedir.Yanlış eğitim ve bilinçsiz yönlendirme insanlığı bencil bireyler topluluğuna dönüştürmekte, mutluluklarının sadece ve sadece başkalarının mutluluğuyla birlikte olabileceği gerçeğinden saptırmaktadır. Uygarlık tarihi, doğanın olumsuz koşullarını ve doğa güçlerini denetim altına alma uğraşı ile bağnazlığa karşı verilen savaşların tarihinden oluşur. Bağnazlık tümüyle dışlandıktan sonra, bilim ve onun yaşantıya uygulanması olan teknoloji, insanlığı yerküre boyutunda mutlu kılma amacına yönlendirilecek ve gerçek sosyalizme o zaman erişilecektir.

Tüm insanlık için yararlı olmayan, belirli bir kesimin yararına olan gelişmeler uygarlığın ölçütü olamaz. Bu nedenle gerçek aydınlar, geçmişin her döneminde tüm insanlığı gözeterek bağnazlığa karşı savaşmışlar; bu yüzden dışlanmaya, cezalandırılmaya, giderek ölüme mahkûm edilseler bile, kendilerinden sonraki kuşaklar için gerçekleri yansıtan ışık kaynağı olmuşlardır. Benzer olarak, bugün de yapılması gereken, her ülkede var olan aydınların, ırk, dil, din ve milliyet ayrılığı gözetmeden tüm insanlığı yönlendirmeleridir. Dünden farklı olarak iletişim olanaklarının bugünkü düzeyi, aydınları çok daha güçlü ve etkili kılmaktadır. Bütün çaba öncelikle tüm dünyada uygulanacak çağdaş eğitimin gerçekleştirilmesine yönelik olmalıdır. Genç kuşaklar okul öncesi ve okul dönemlerinde her türlü doğa dışı güçler korkusundan korunarak eğitilmelidirler. Evrensel pozitif fizikî bilimler, doğa bilimleri öğretilmeli, şovenist tarih yerine, savaşların uygarlıkları nasıl olumsuz etkiledikleri, çekilen acıların ne kadar boş inançlar nedeniyle insanlığın geçmişinde kara bir leke olarak kaldığı belirtilmelidir. Eğitim, genç beyinlerin gelişmesini önleyici nitelikte değil, hiç bir koşullandırma olmadan yeteneklerin ortaya çıkıp gelişmesini sağlayacak yönde olmalıdır.

Kanımca sosyalizm yandaşlarının bir kesimi de, sosyalizmi sadece bir toplumsal sınıfın gücüyle gerçekleştirmek amacı güderek yanılmaktadırlar. Toplumsal sınıflar, sosyo-ekonomik koşulların oluşturduğu halk kesimleridir. Tarihsel süreç içinde var olurlar; ancak sonsuza kadar varlıklarını aynı nitelik ve güce sahip olarak sürdüremezler. Kendilerini oluşturan sosyal-ekonomik koşullar değişince etkinliklerini ve giderek varlıklarını da yitirirler. Varlığını hep koruyacak ve gücünü hiç yitirmeyecek olan, "tüm insanların mutluluğunun gerçekleşmesi ülküsü" özetle "sosyalizm" olgusudur.

Tarihe baktığımızda feodal sınıfların, burjuva sınıfının, hatta işçi sınıfının teknik ve ekonomik koşulların değişmesiyle giderek etkinliklerinin azaldığını görmekteyiz. Teknolojinin daha ileri bir aşamasında işçi sınıfının da değişime uğraması kaçınılmazdır. Bu nedenle, tüm insanlığın değişmeyecek ülküsü olan sosyalizmin gerçekleştirilmesini geçici bir toplum kesiminin gücünden beklemek ne kadar gerçekçi olabilir?

Bugünden temelleri atılan geleceğin bilgi toplumunda, doğa ile birlikte gezegenimiz de en küçük ayrıntısına kadar bilinecek; tüm değerlerin insanlığın ortak varlığı olduğu bilincine erişilecektir. Doğa değerlerine sahiplik taslayan ayrıcalıklı hiçbir ulus, ya da inanç zümresi olamaz.

Özel amaçla koşullandırılmayan beyinler, tüm dünyada gerçek mutluluğun, tüm değerlerin emeğe saygılı olarak hakça paylaşılmasıyla gerçekleşebileceğini bir gün mutlaka algılayacaklardır. Bugün ütopik gelse de, doğanın bütün gizemini bilimsel olarak çözecek olan kuşaklar kendilerinden üstün bir güce gereksinim duymayacaklardır.

En uzun yolculuğa da başlarken önce bir adım atılır. İnsanlık, sosyalizm yolunda bunu çoktan başarmış olarak geleceğe doğru yürümektedir. Geçici engellemeler ve duraklamalar özeleştiri ve bilinçli çözümlerle mutlaka giderilecek ve geleceğin mutluluğuna, sosyalizme ulaşılacaktır.



01.07.2010

Parlametre
Serbest Kürsü

Anket

Türkiye'nin Dış Politikasını Olumlu Seyirde Güçlendirecek Ana Unsur Nedir ?
Yankı Dostluk Platformu
  • Facebook'ta Yankı Dergisi
  • Twitter'da Yankı Dergisi
  • Youtube'ta Yankı Dergisi