PROF.DR. HAYDAR ÇAKMAK        hycakmak@gmail.comPROF.DR. HAYDAR ÇAKMAK hycakmak@gmail.com


TÜRKİYE’Yİ KİM KURDU?

1990’da doğu bloğunun yıkılması ile etnik kavgalar ve etnisite sorunu dünya’nın gündemine tekrar gelmiştir.Türkiye de bütün imparatorluk ardılı devletler gibi bundan nasibini almıştır. Ancak Türkiye Osmanlı İmparatorluğu yıkıldıktan sonra bir savaş (bağımsızlık savaşı) daha yaparak işgalcileri yenmiş ve Osmanlıdan bağımsız olarak yeni bir ülke yeni bir devlet olarak ortaya çıkmıştır. Mustafa Kemal ve arkadaşları Türkiye’nin sınırlarını belirlerken ( Misak-i Milli Sınırları ) Türk unsurunun eskiden veya o anda çoğunluklu olduğu bölgeleri Türkiye’nin sınırları arasına katmıştır, yani toprak kazanımlı veya emperyalist bir davranışla çeşitli halkları kendi egemenliği altına alma gibi davranışlarda bulunmamışlardır. 1923’den bu tarafa zaman zaman ayaklanmalar ve ülkeyi parçalama girişimleri olmuştur ama son 5-6 yıldır tuhaf bir şekilde bazı gruplar ve kişiler Türkiye’nin nüfus yapısı, etnik, dini ve mezhep grupları üzerinde spekülasyonlar yapmaya başlamışlardır. Bu grup ve insanların ortak hedefleri

1- Atatürk’ün şahsı ve ilkeleri üzerinde saptırmalar yapmak

2- Lozan Barış Antlaşmasının değiştirilmesini savunmak

3-Türk Silahlı Kuvvetlerine karşı düşmanca tavır almak ve yıpratmak.

Türkiye’yi kuran Atatürk ve tescilleyen Lozan Barış Antlaşması ve yaşamasını, modern bir devlet olarak hayatını sürdürmesinin garantisi olan Atatürk ilkeleri ve Türk Silahlı Kuvvetlerini hedef haline getirmektedir. Yukarıda sözünü ettiğimiz grup ve kişiler demokrasi, hak ve özgürlükler adı altında doğrudan ilgisi olmadığı halde bu üç ana unsura karşı mücadele etmektedir. Malum çevrelerin yaptıkları toplantılar da yazılı, görsel ve sesli yayın kurumlarında, eskiden milliyetçi-ülkücü, solcu-marksist-Leninist ve Maocu, dinci olarak bilinen ve nasıl olduğu hangi güç ve çıkarın mucizevi bir şekilde birleştirdiği, Türkiye’yi kuran ve yaşatan üç nesneye ortak saldırıları gittikçe şiddetlenmektedir. Türkiye’nin etnik yapısı binlerce defa yazıldı ve konuşuldu ama ısrarlı bir şekilde rakamlar saptırılarak ulusal ve uluslar arası kamuoyu yanıltılmaktadır.

1990 sonrası doğu bloğunun yıkılması ve Çeçenlerin bağımsızlık savaşı Türkiye’deki Türk soylu olmayan Kafkas göçmenlerinde milliyetçilik hareketlerine neden olmuştur, sanki Türkler bu Kafkas göçmenlerinin yurdunu istila ettiler de onlar da şimdi bu özgürlük atmosferinde ve yeni dünya düzenin de Türklere karşı özgürlük savaşı verme ihtiyaçları hissettiler. Hiç şüphe yok ki bu ülkede çok sayıda vatanperver ve bu ülkeye hizmet etmiş Kafkas kökenli vatandaşlarımız vardır ve onları tenzih ederim, ancak kendisine büyük Çerkez milletinin büyük Çerkez evlatları adını vererek Türkiye’den ipe sapa gelmez isteklerde bulunarak, Türkiye’yi Kafkaslılar kurdu safsatasını kendisine bilim adamı süsü veren bazı üniversite öğretmenlerinin ağzından sanki bilinçli bir şekilde Türkleri Çerkezlere karşı kışkırtmaya çabalamak acaba kimlerin işine gelir. Türkler şimdiye kadar 16 devlet kurmuştur. Anadolu Türkleri 1071’de Malazgirt’te Romalıları yendiğinde ve Anadolu’ya girdiklerinde yanlarında Kafkaslılar mı vardı, 1453’de Fatih İstanbul’u aldığında Kafkaslılar mı vardı. Türkler 1683’de Viyana’yı kuşattıklarında Kafkaslılar mı vardı. Kırıcı olmamak için lafı uzatmak istemiyorum ama bir Türk olarak rencide oldum ve bu laf Türklere bir hakarettir. Türkiye’yi Çerkezler kurmuş! Çerkezlerin devlet ve ülke kurma yetenekleri varsa bir de kendilerine kursunlar zira onların hiç devleti yok. Bu kadar zeki ve yiğit olan Çerkezler niçin elleriyle kurdukları devleti Türklere verdiler. Atatürk’ün etrafında Çerkez kökenli vatanperver insanlar vardı, düşmana karşı birlikte mücadele etmişlerdir, ama Yunan’a sığınan Çerkez Ethem örneği de vardır.

1864’de Rus Çarının katlinden ve zulmünden kurtulmak için Osmanlı Türk İmparatorluğuna sığınmış ve Türkler Müslüman Çerkezlere bir yurt, bir devlet, bir kimlik ve can güvenliği vermiştir, bunun karşılığı Türkleri aşağılayıcı konuşmalar ve davranışlar olmamalıdır. Türkiye’deki Çerkez nüfusuna gelince 19.yy’da çok büyük bir coğrafya’ya ve çok halklı olan Rus Çarlığının toplam nüfusu yaklaşık 30 milyondu. Osmanlı İmparatorluğunun toplam nüfusu o dönemde yaklaşık 28 milyondu. Çerkez milliyetçisi Şeyh Şamil Ruslara başkaldırıp yakalanınca bilindiği gibi önce Türkiye daha sonra da Hacca gidiyor ve orada vefat ediyor. Şamil’in destekçilerinin büyük bir kısmı Rusya’yı terk ediyor ve Osmanlı Türk İmparatorluğu bunları kabul edip Osmanlı İmparatorluk topraklarına yerleştiriyor örneğin Mısır, Filistin, Ürdün, Suriye, balkanlar ve Anadolu gibi. Gelenlerin sayısı yaklaşık 300 bin civarındadır. Çerkezler zaten kalabalık nüfusa sahip bir halk değildir. 19.yy nüfusunu dikkate aldığınızda 300 bin göçmen nüfus zaten çok büyük bir nüfustur ki bunun da doğruluğu şüphelidir.

Türk Silahlı Kuvvetlerine karşı içten ve dıştan hep saldırı olmuştur. Ama bu son dönemlerde belirgin bir şekilde artmıştır. TSK, dünyanın en iyi eğitilmiş ve en başarılı ordularından birisidir. Silahlı Kuvvetleri mensupları kelimenin tam anlamıyla Türk halkının bağrından çıkmıştır. Subaylarının %80’i köy ve kasaba doğumludur, %20 lik kısmı da büyük kentlerde oturan orta halli aile çocuklarıdır, askerlik zorunlu olduğu için halkın bütün kesimlerinin çocukları da askerlik yaptıkları için gerçek bir milli ordudur. Türk Ordusu neyi korur, ülkenin sınırlarını, Türk Halkının bütünlüğünü ve huzurunu, Cumhuriyet’i, Laikliği, Demokrasiyi ve bir de Türkiye’nin Türk olma karakterini korur. Türk Ordusuna düşmanlık yapanlar yukarıda saydığımız değerlerden bir veya bir kaçına itirazı olanlardır, bunları Türk ordusu durduğu müddetçe değiştiremeyeceklerini bildikleri için ve TSK’ni ortadan kaldıramayacaklarına göre yıpratarak etkisizleştirme amacındadırlar.Türk milleti durduğu müddetçe Türk ordusu da olacaktır. Türk ordusu olduğu müddetçe de çağdaş Türkiye yoluna devam edecektir.



01.09.2008

Parlametre
Serbest Kürsü

Anket

Türkiye'nin Dış Politikasını Olumlu Seyirde Güçlendirecek Ana Unsur Nedir ?
Yankı Dostluk Platformu
  • Facebook'ta Yankı Dergisi
  • Twitter'da Yankı Dergisi
  • Youtube'ta Yankı Dergisi