YAVUZ KAYA                                                              ykaya@yanki.com.trYAVUZ KAYA ykaya@yanki.com.tr


BASIN HAYATINDA 36. YIL

   Yankı Dergisi, Mart 2006 tarihi ile 35. yılını tamamlayarak 36. yılına adım atmış bulunuyor.

   Türk basın hayatında, siyasi ve aktüel içerikli yayın olarak, Cumhuriyetimizin kuruluşundan günümüze akan zamanda, ülke ekonomisinin zaman zaman içine düştüğü çalkantılı dönemlere rağmen, üstlenmiş olduğu misyonu en iyi şekilde yerine getirme çabasında olan Yankı Dergisi, bugün de yayınlarını büyük bir özveri, inanç ve hizmet arzusu ile yürütme gayreti içerisindedir.

   Yankı çatısı altında görev yapmış ve katkı vermiş olan, başta; üstad Mehmet Ali Kışlalı, merhum Prof.Dr.Ahmet Taner Kışlalı, Prof. Yalçın Küçük, Taha Akyol, Hınçal Uluç, İlhan Çevik, Erol Dallı, Prof.Dr.Türker Alkan, Altemur Kılıç, Ergun Hiçyılmaz, Mehmet Tezkan, Burhan Ayeri, Fatih Böhürler, Nihat Subaşı, Ertuğrul Özkök, Emre Kongar, Nazlı Ilıcak, Avni Özgürel, Kurthan Fişek, Fikret - Hikmet Bila, Ömer Tarkan, Vecdi Seviğ, Serhat Hürkan, İlhan Evliyaoğlu, Vedat Uras, Beşir Hamitoğulları, Mehmet Y. Yılmaz, Can Dündar, Zülfikar Doğan, Yaşar Güngör, Yılmaz Ateş, Şefik Kahramankaptan, Prof.Dr.Hüseyin Pazarcı, Önder Şenyapılı, Yasemin Taşkın ve ismini hatırlayamadığım için affına sığınmak istediğim diğer dost ve büyüklerimizi buradan kutluyor ve saygı ile selamlıyorum.

   Ayrıca yeni yayın hayatımızda bizimle beraber olmuş ve hala devam etmekte olan, Prof.Dr.Anıl Çeçen, Prof.Dr.Sacit Turanlı, Prof.Dr.Yalçın Küçük, Prof.Dr.Şule Erçetin, Prof.Dr.Abidin Kumbasar, Prof.Dr.Fikret Türkmen, Yıldırım Akbulut, Dr.Agah Oktay Güner, Bedrettin Dalan, İrfan Bayar, Korg.(E) Hasan Kundakçı, Korg. (E) Suat İlhan, Tümg.(E) Armağan Kuloğlu, Tuğg.(E) Metin Özdeğirmenci, E.Safder Gaydalı, Göksal Küçükali, İbrahim Çebi, Op.Dr.Turhan Çömez, İnal Batu, Mehmet Şandır, Saffet Arıkan Bedük, Dr.M.Seyfettin Erol, Av.Ömer Çalışkan, Dr.Mevlüt Akyürek, Bülent Kuşoğlu, Turhan Kardeş, Tamer Levent'e ve ayrıca karşılıksız katkı ve teveccühlerinden dolayı, tüm okurlarımıza minnet ve şükranlarımı arz ediyorum.

   Basın hizmeti, doğrudan bir kamu görevidir. Demokratik ülkelerde devlet mekanizmalarının denetimi, hak ve özgürlüklerin gözetimi, fertlerin sanayi, teknoloji, eğitim, adalet, güvenlik, sağlık ve gelir dağılımı gibi hayati önem arz eden konularda, kapalı kapılara çarpmaması ve şeffaf olunması konularında, basının önemi inkar edilemez.

   Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, 1922 yılında basının önemine şöyle işaret ediyor:

   "Bir toplumun müşterek ve umumi hisleri ve fikirleri vardır. Toplumların kıymetleri, medenileşme seviyeleri, arzu ve eğilimleri ancak bu umumi his ve fikirlerin belirme ve görünme derecesiyle anlaşılır.

   Bir toplumu yöneten insanlar için, toplumun talihi üzerinde hüküm vermek mevkiinde bulunan dostlar ve düşmanlar için ölçü, bu topluluğun kamuoyundan anlaşılan kabiliyet ve kıymetidir. Bundan ötürü milletler, kamuoyunu dünyaya tanıtmak mecburiyetindedir. Dünya kamuoyu hakkında bilgi sahibi olmak ise, yaşam şartlarının düzenlenmesi ile mümkündür.

   Bu hususta ise mevcut vasıtaların 'birincisi ve en mühimi basındır'.

   Basın, milletin umumi sesidir.

   Bir milleti aydınlatma ve uyarmada, bir millete muhtaç olduğu fikri gıdayı vermede, özet olarak bir milletin mutluluk hedefi olan müşterek istikamette yürümesini teminde, 'basın başlı başına bir kuvvet, bir mektep, bir rehberdir'.

   Basın kötüye kullanmalara mani olur ve hükümet vasıtalarını, vazifelerini doğru yapmaya mecbur eder.

   Yayın en etkili kontrol vasıtalarındandır. Bu noktada tenkidin kolay ve fakat yapmanın güç olduğu gerçeğini unutmamak lazımdır.

   Gerekli görülen fikirler, umumun iyiliği için ortaya atılmalıdır. Bu fikir hareket noktası olunca, tenkit ve münakaşa devletin iyiliği için yapılmış ve vatandaşların toplumsal ve siyasi eğitimlerini yükseltmeye hizmet etmiş olur."

   Yankı'nın 36. hizmet yılına girmesi dolayısıyla Büyük Ata'nın 84 yıl öncesinden vermiş olduğu ve günümüz için hala çok önemli olan bu mesajı yayınlama fırsatını bulduk.

   Ata'mızdan; basının görevi, sorumlulukları ve demokrasiye olan faydaları açısından bu güne yansıyan gerçekler ışığında Yankı'nın tarihçesine bir göz atalım.

   Yıl 1971. Başkent Ankara'da , üstad Mehmet Ali KIŞLALI hocamızın ;

   "Elinizde tuttuğunuz bu dergi , kuvvetle hissedilen bir ihtiyaca cevap vermek üzere hazırlandı." önsözüyle YANKI dergisi yayın hayatına başlıyor.

   Mütevazı imkanlarıyla, döneminin, bulutlarla kaplı ülke siyasetini, kamuoyuna net olarak aktarmayı başaran, kendi alanında önemli boşluğu dolduran bir siyasi haber dergisi ülkenin gündemine oturuyor.

   Mutfağında yetişen çok değerli gazeteciler, YANKI'nın hizmet anlayışının ve seviyesinin önemli bir göstergesidir.

   Yayın hayatının bütün zorluklarına rağmen, herkese aynı mesafede, korkusuz, objektif, yanlışları da, doğruları da yazabilen her zaman halkının yararına ve devletinin yanında olan bir dergi olmayı başarıyor.

   Gelişmiş ülkeler,önce fikir ve siyasette zenginleşmiştir. Bu işin önderi de her zaman basın olmuştur. Sahip çıkıldığında, özgür basının; ülkenin gelişmesi, demokratikleşmesi ve layık olduğu yeri almasında ne denli etkili olduğu gerçeğini görmemiz gerekmektedir.

   Bizim servetimiz; önce heyecanımız, sonra ülkemizin fikir ve siyasetteki zenginliğidir. Hayallerimiz ise; ülkemizin siyaset ve ekonomik alanda kazanması, bölgesinde değil, hatta tüm dünyaya örnek bir süper güç olabilmesidir.

   Yankı ailesi olarak, objektif haberlere , sarsıcı dosyalara ve bilinmeyen dünyalara sonsuza dek beraber yolculuk yapmak üzere, bütün dostları saygıyla selamlıyoruz. Gelecek sayıda buluşuncaya kadar esen kalın...



05.03.2006

Parlametre
Serbest Kürsü

Anket

Türkiye'nin Dış Politikasını Olumlu Seyirde Güçlendirecek Ana Unsur Nedir ?
Yankı Dostluk Platformu
  • Facebook'ta Yankı Dergisi
  • Twitter'da Yankı Dergisi
  • Youtube'ta Yankı Dergisi