Yankı'nın Son Sayısı >HAKİM MAHMUT GÜL

Yargıtay 10.C. Dairesi Onursal Başkanı
Hakim Mahmut GÜL


YARGIYA GÜVEN İÇİN TECRÜBE ŞART

Yargıtay 10.C. Dairesi Onursal Başkanı Hakim Mahmut Gül, Ülkemizdeki yargının sorunları sadece bugüne ait olmayıp süreç içerisinde zaman zaman çeşitli sorunlar günün şartlarına göre ortaya çıktığını vurguladı. “Türk toplumunda adalet duygusu asırlar boyu güçlü ve inançlı olarak yaşatılmış ve yaşatılmaktadır” diyen Gül, altmış beş yaşında emekli edilen yargı mensuplarının bu bilgi ve tecrübelerinden yararlanmak için emeklilik yaşının yetmişe çıkartılması ile yargıyı daha işlevli ve güvenilir bir duruma katkısı olacağını söyledi.
 
 
Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuyla doğal olarak yargının yapısı da buna paralel yapılanmış olup Anayasada güçler ayrılığı sistemine göre yargı üçüncü kuvvet bağımsız olarak inşa edilmiş ve Anayasa güvencesi altına alınmış olup adli, idari ve mali konuları ilgilendiren davalara bakacak olan mahkemeler ihdas edilmiştir.

‘ADALET MÜLKÜN TEMELİ’ ANLAYIŞI VE İNANCI DEVAM EDİYOR
Türk toplumunda adalet duygusu asırlar boyu güçlü ve inançlı olarak yaşatılmış ve yaşatılmaktadır. “Adaletin mülkün (devletin) temeli” olduğu anlayışı ve inancı hala yaşamaktadır ve mahkeme salonlarımızın alnında bu deyim yazılı olarak sabitlenmiştir.

SORUNLAR BUGÜNE AİT DEĞİL
Ülkemizdeki yargının sorunları sadece bugüne ait olmayıp süreç içerisinde zaman zaman çeşitli sorunlar günün şartlarına göre ortaya çıkmıştır.
Yargıyı sorgularken önce yargıyı gerçekleştiren bağımsız yargı mensuplarının yapısı, kanunların uzun vadede geçerli olarak düzenlenmesi, yargı mensuplarının özlük hakları, yargının fiziki donanımı gibi faktörlerin incelenmesi gerektiğini düşünmekteyim.
Yargı mensupları içerisinde zengin aile çocukları yoktur. Orta halli veya fakir aile çocuklarının tercihinden oluşan bir sınıftır. Bu sınıfın üniversite eğitimleri sırasında kendilerini klasik hukuk eğitimi dışında yenileyecek bilgi ve birikim sahipleri olarak yetiştiremezlerse bu kimseler taşradan geldikleri gibi kalırlar.

BAKANLIK BÜYÜK BİR GAYRET İÇERİSİNDE
Adalet Bakanlığımız bu eksikliği gidermek, çağdaş ve donanımlı yargı mensupları yetiştirmek için ısrarlı ve sınavlı olarak eğitime tabi tutmaktadır. Staj süresi içerisinde kendilerine lazım olacak olan bilgileri kazandırmak için büyük bir gayret içerisindedir.
Günümüzde yargı mensupları ülkenin ve dünya devletlerinin gelişmesine paralel olarak gelişen ticaret ve yatırımlardan doğan ihtilaflar bugün milyon ve milyarları ihtiva etmektedir. Dolayısıyla yargı mensuplarının özlük haklarının buna göre planlanması gerekmektedir. Avrupa ülkelerinde en yüksek ücreti yargı mensupları ve öğretmenler almaktadır. (Özellikle İngiltere, Fransa Almaya ve İtalya gibi.)
Yargının fiziki donanımı bugün için çözülmüştür. Her yerde adalet sarayları vardır.

EN BÜYÜK SORUN YARGI SÜRELERİ
Yargı faaliyetlerinin en büyük sorunlarından bir tanesi yargı sürecinin çok uzun olmasıdır. Maalesef yargı sürecinde Avrupa’daki aynı konulara ilişkin yargı sürecinden geride kaldığımızı görüyoruz. Bu gecikme nüfusumuzun artması, sosyal ve ekonomik şartların getirmiş olduğu ihtilafların artması, adli kolluğun hala kurulmamış olması, kanunların çok sık değişmiş olması ile Avrupa Birliği’ne uyum sağlamak için yapılan düzenlemeler içerisinde yer alan istinaf (ara) mahkemesinin kurulması Yargıtay’ın yükünü azaltmak ve yargıyı çabuklaştırmak için kurulmuş olmasına rağmen uygulamada tam tersi olmuş iş yoğunluğu nedeniyle karara bağlanmış olan davalar bir yıla yakın bazen de daha fazla süre ile istinafta beklemek zorunda kalmıştır. İstinaftan geçen ve Yargıtay’a giden davalar ceza davaları bir yıl cumhuriyet başsavcılığında bir yıla yakında ilgili dairede beklemektedir. Adaletin ve hukukçuların söylediği gibi geç kalan adaletin adalet olmaktan uzaklaştığı şikayetleri olmaktadır.

MAHKEME SAYILARI ARTIRILMALI
Bu gibi olumsuzlukların kaldırılması için; İstinaf mahkemelerinin yeniden yapılandırılması, İstinaf incelemelerinden geçen ve onama ile sonuçlanan hürriyeti bağlayıcı cezaların tamamına Yargıtay yolunun açılması, mahkeme sayılarının arttırılması, Adli kolluğun kurulması, HSK’nin stajını tamamlamış olan hakim adaylarının tercihine göre hangi dalda çalışmak istiyorsa o dalda görevlendirilmesi ve zorunluluk olmadıkça hep o dalda görev yapmasının temin edilmesi, uzmanlaşmayı sağlayacağı gibi dava sürecini de büyük ölçüde kısaltacağını düşünüyorum.

EMEKLİLİK YAŞI 70’E ÇIKARTILMALI
Bilhassa son dönemlerde çok sayıda yeni hakim ve savcının da alındığı,gözetilerek, üniversitelerde profesörlerin yetmiş yaşına kadar çalışmaları kabul edilmiş olup, altmış beş yaşında emekli edilen yargı mensuplarının bu bilgi ve tecrübelerinden yararlanmak için emeklilik yaşı yetmişe çıkarılabilir ve bu durum kısmen de olsa yargıyı daha işlevli ve güvenilir bir duruma katkısı olacağını düşünüyorum.

 
 





Parlametre
Serbest Kürsü

Anket

Türkiye'nin Dış Politikasını Olumlu Seyirde Güçlendirecek Ana Unsur Nedir ?
Yankı Dostluk Platformu
  • Facebook'ta Yankı Dergisi
  • Twitter'da Yankı Dergisi
  • Youtube'ta Yankı Dergisi